Çoğumuz için nötr renkler söz konusu olduğunda nasıl hissetmemiz gerektiğini tam olarak bilemeyiz. Öyle ki, parlak renklerin mutlak hakimiyet kurduğu sanat ve tasarım dünyasında bile nötr renkler her zaman için biraz ‘tatsız’ bir renk paletinden ibaret olarak görülür. Günümüzde ise bu algının yavaş yavaş değişmeye başladığını, iç mekan tasarımlarında pek çok farklı renk paletinin aynı anda kullanıldığı görebiliyoruz. Kullanıcı mutluluğunu hedefleyen pozitif iç mekanların yaratılmasında ise hiç şüphesiz renklerin payı büyük.
Renk trendlerindeki değişim hızı günden güne artıyor, bu da bizler için zamana ayak uydurmayı kimi zaman zorlaştırabiliyor. Bu nedenle renklerin tasarımınız içindeki rolü konusunda daha derinlikli düşünmeniz gerekebilir. Örneğin; parlak renkler kolayca oyun hissi yaratabilir, ancak parlaklığın yoğunluğu söz konusu olduğunda ise bu durum bazıları için can sıkıcı, başkaları içinse olmazsa olmaz hale gelebiliyor.
Kim maksimum etki ile zemin tasarlamak istemez ki?
Hiç şüphesiz zemin tasarımı, mekanı bütünleyen en önemli elemanlardan biri. Bir mekana yoğun renk uygulamak; hareketi, işbirliğini ve etkileşimi teşvik edebilir. Zaten kim maksimum etki ile zemin tasarlamak istemez ki? Interface’in Multichrome serisi ile, renk çeşitliği sağlarken, Monochrome serisi ile renk tonunu bir tık yumuşatarak kusursuz tek renk bir zemin yaratabilirsiniz. Ya da, iki farklı Composure ürününü Composure geçiş elemanıyla birleştirmeyi deneyerek, hem nötral hem de parlak renk çeşitliliği sunan dramatik etki yaratan organik bir yüzey elde edebilirsiniz.
Parlak ve nötr renkleri bir arada kullanarak pozitif, enerji veren ve kullanıcıyı yükselten mekanlar yaratın.
Parlak renklerle ilgili dikkate alınması gereken bir diğer detay ise, abartılı bir doygunluk hemen göze çarpar ve kullanıcıyı mekanla ilgili huzursuz hissettirebilir. Bunu önlemek ve dengeyi yakalayabilmek adına, ihtiyaç duyulduğunda yumuşak gri tonlarla gölge etkisi yaratarak daha dingin bir yüzey elde edebilirsiniz.